Sayfalar

1 Haziran 2013 Cumartesi

DİREN GEZİ PARKI!





Türkiyem direniyor… Aşk! haliyle… Hatıralarımızı, atalarımızdan anımsadıklarımızı bize yeniden yaşatıyor. Alabildiğine karışık günler, insanlar evde duramaz olmuş, evlerinde rahat değiller… Kaç yıllık gecikmişliğin direnişi bu.

Hayaller ile gerçekler arasında bir sınır vardır ya. İşte bugün o sınırdayız. İNSANLIK, dünün tanımadığımız, uzaklardaki yabancısıyla bugün “birlikte yaşayabilecek” kadar ilerledi…  Birlikte yaşamak ve birlikte direnmek…

Montesquie şöyle der: “Şayet kişinin beş duygusu devamlı olarak kendisinin her şey, geri kalan insanlığın bir hiç olduğunu söylüyorsa, böyle bir kişinin tembel, cahil ve duygusuz olmaması gerekir. Demokrasiler için gerekli olan tek şey doğruluk, monarşiler için ise yüz akıdır. Doğruluğun lüzumsuz ve yüz akının tehlikeli olduğu diktatörlüklerde ise gerekli olan tek şey KORKUDUR” Zira Martin Luther, bir hükümetin yasaları çiğneyerek kanunsuz bir yönetime kayması halinde, vatandaşların artık kendilerine boyun eğmek zorunda olmadıklarını açıklamıştır.

Ulusun rızası olmadan hiçbir şey olmaz. Sen kendi halkına set çekemezsin, onları bölemezsin…  Yine söylüyorum. Diren gezi parkı, damlaya damlaya tarih olur.  "Ben" in bitip "biz" in başladığı yerdeyiz… Bu çağın vicdanı olarak sesini çıkaran herkesle gurur duyuyorum.

Aşk ile Vira!

Hiç yorum yok: