Sayfalar

12 Aralık 2010 Pazar

YALNIZLIĞIN ŞEMSİYESİ

Kulakları sağır edecek derecede bir gürültüde korkunç çığlığın sahibine sesini duyuramayan çaresizliği kadar komik bugün dinlediğim melodiler… Ne bir ahenk var tınılarda ne de bir anlam yüklü sesi tamamlayan cümlelerde…  Sonsuz bir kalabalıkta kendini yapayalnız hisseden bir şizofren bu sabah sallanan sandalyem, İstanbul manzaralı yalnızlık… Seyrederken bu şehrin insanlarını pencerenin donmuş pervazında, komik derecede sürmekte yalnızlığım… Bir yandan beni gülümseten, gülümsetirken bazen ağlatan bu kalabalıkta acı bir kahve kadar tatsız bu sabah yalnızlığım… Kendi kendime yabancı olmak büsbütün beni uzaklaştıran etrafımdaki her şeyden…  Sahte insanlar sahte anılar sahte düşler gizli maskelerinin altında… Ayakta alkışlanmayı hak edecek kadar şaşalı bir oyunun içinde rol yapamayan bir aktör kadar komik bugün izlediğim görüntüler… Gözlerimin buğusunu renklendirsin diye bir şimşek çakışı pencerenin önünde bekleyişim, gözüm göğün karanlık yüzünde… Sadece bilmek istiyorum ne zamandan beri bu kadar komik yaşadığım bu hayat. Sonsuza kadar gülebilir miyim yoksa içim elinden oyuncağı alınan bir çocuk kadar korku dolu ve içten ağlarken ruhumu unutmuş bedenimin pervasız davranışı mı gülmek benim için bu sabah…  Kış uykusuna yatmış düşüncelerim,  gizli bahçemde oynadığım sızılarımı silerken hafızamdan ortalık yere bırakıyorum bir yürek dolusu umudu İstanbul’un sen manzarasında… Bu şehirde kışın başladığı bugün siyaha izini bırak an kar gibi beyaza bulandı anılarım…  Ezbere bildiği halde heyecandan dili tutulan dudaklar kadar sessiz bu oda… Gölgeler konuşuyor duvarlarla…  Yağmur damlaları vuruyor cama… Baharı soyunup kara kışı giyiyorum üzerime…  Neden kaybederken değil de hatırlarken ağladığımı düşünerek bırakıyorum göz pınarlarımda konaklayan yağmurları…  Yalnızlığımın şemsiyesini açmış gerçekleri arıyorum yürüdüğüm her yolda… Biliyorum bugün dün olamayacak kadar yeni yarın olamayacak kadar eski…  Aynı hatayı defalarca yapmak kadar komik bu sabah seni düşünmek…Yine senli bir sabaha günaydın diyeceğimi bilerek geceyi beklemek uyuyamayacağımı bilerek erkenden yatağıma yatmak kadar komik İstanbul manzaralı yalnızlığım....
                                                                                                                    GÜZİN GÜZEY

Hiç yorum yok: