Sayfalar

14 Eylül 2010 Salı

KİMLİKSİZ GECELER


Kendimi çok yalnız hissediyorum bu sabah… Ağzımdan çıkanlar gerçek değil kendime karşı söylediğim bir yalan tüm cümlelerim… Kurgusuz bir oyunun içindeyim, yüreğim kandırılmaya müsait saf bir çocuk… Hatırlayamıyorum dün içtiğim çayda bu kadar soğuk muydu yoksa oda kendini kandırışların sabahı mıydı? Bir bıçak kadar keskin sessizlik, bir vicdan sesi yok derinlerde… Ne kadarda çok istiyorum bu bir huzur sessizliği olsun ne yazık ki bu yalnızlığın sesi, suskun… Gerçekten eminim bu sabah sadece bir kâbus değil soluk soluğa uyandığım… Eğer cevap arıyorsam gözyaşlarımda esir kalmış sorularıma, kulak vermeliyim içimdeki kanat çırpışlarına… Özgür olmak için kendime izin vermeliyim, bu sorulara cevap bulamam kendine kapanışlarda besbelli… Ciğerlerime çekiyorum bu sabah sırlarımı kulağıma fısıldayan yorgun havayı, yalnızlık doluyor baştan ayağa bedenim, hayatı parmak uçlarımda hissediyorum, muzip kalp atışlarımda… Her durduğum yerde duruyor sessizlik, ağaçlar rüzgâra direnirken, kuşlar kanat çırpmaya korkuyor… Daimi bir sarhoşluk içinde bedenim, okuduğum her kitap dinlediğim her melodi yalnızlığımı perçinliyor… Gelecek rüyalarımın yüzü suyu hürmetine mi tüm bu direniş? İçimde fırtınalar kopuyor ne fark eder umursamaz bir kendini kaybetmişlik emrediyor bu sabah hücrelerime… Yalnızlık kadim bir dost gibi sarıyor saçlarımı, üzerimde rahmetli babamın buram buram özlem kokan beyaz hırkası… Şen şakrak bir hafif meşrebin kahkahasını duymak istiyor kulaklarım bu akşam… Rutin ve sakin hayatıma yalancı bir neşe… Kendimi çok yalnız hissediyorum bu kalabalık şehirde doğru… Tekrar nasıl canlanır yerine mıhlanıp kalmış kalbim, hissedemiyorum küçük bir parça kırık kalp daha… Ben ve kalemim çiziyor yolumu bu beni korkutuyor… Yüksekten sonsuzluğa atlamaya benziyor böyle zamanlarda yazmak. Somurtuyor dört duvar arasına sıkışmış gençliğim her baktığım yerden bana bakıyor öfkeli… Kaderimi ellerinde tutuyor bu sabah acımasız bir hâkim, yalnızlığıma hüküm giydirilmiş… Düşüncelerim olmaması gereken yerlerde dolaşıyor… Kocaman bir okyanus da yüzmek istiyor, dikenli yollardan geçmek, çok hızlı bir motosikletin arkasında birine sımsıkı sarılarak hızla kaçmak buralardan… Özgürlüğüne koşmak, yeşile maviye inanmak… Kimse göremiyor gülüşlerimin arkasına saklanmış korkak gözyaşlarımı, kimse duymuyor sessizliği delip geçen çığlıklarımı, aynada görünen bir aciz bu kimsenin kalbine misafir edemediği… Neden her zaman yağmur benim üzerime yağıyor? Güneşi hissetmek için çok mu günahkâr bu beden? Kalabalıktan bu denli soyutlanışım bu yüzden mi? Yalnızlık düşüncelerimi köşeye kıstıran bir kapan bu sabah… Yapamıyorum! Bulutlar kadar hafif, yağmur kadar güçlü, rüzgâr gibi serin duramıyorum… Hoşça kal demek istemiyorum umutsuz düşlerime bu sabah… Kırık bir sandalyenin sallanan bacaklarında takılı hislerim, her an ayrılabilir parçalarına… Düşünmemeyi diliyorum bu sabah tüm saçmalıkları… Işıkları söndürmek kadar kolay olmalı düşüncelerimden arınmak ama işe yaramıyor yalnız yürüyüşler… Yalnızlık en derinimden hissettiğim bir ilk öpücük bu sabah, sıyrılmak imkânsız… Hiçbir yere kıpırdayamam kendi kendime, işe yaramaz bir hiçlik benimkisi… Ne okyanusa açılabilir düşlerim ne dikenli yollarda yürüyebilir kanamadan üzgün kalbim… Birine sımsıkı sarılabilmek bir hayalken henüz pembe rüyalarımda kaçmak boşuna… Özgürlük yalnızlığıma hapis olmuş bu sabah yeşile maviye inat simsiyah düşüncelerim… Uykusuz bir gece daha başlıyor yalancı sabahlara inat… Kapadım gözlerimi, uyku alsın beni… Ancak o zaman kurtulurum kendime kurduğum bu tuzaktan… Yaşamak artık hep yine ve yeniden benim için… İyi geceler yalnızlığım, pembe rüyalar kimliksiz geceler…



GÜZİN GÜZEY

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Biraz daha iyimser olmaya çalışırsan eminim çok daha etkili olursun. İçindekinin bu olmadığına eminim...

Unknown dedi ki...

Bugünlerde sonbaharın hüznünden mi bilmem evet karamsarım =) herşey istediğimiz gibi olsa keşke dimi hep güneş açsa arada bi yağmur yağsa sevdiğim kişiler hep yanımda olsa gazoz böyle daha bi köpürse açarken arkadaşlarım daha çok gülse bana ya da annemin yapıtıgı mantılar hiç bitmese keşke keşke ama olmuyor işte bence duygularım deil yazılarımın niteliği önemli olan ;)

Adsız dedi ki...

anlatmak istediğin bir anlamı birkaç kelime veya cümleyle boğma; içlerinden en iyisini seçip sadece bir kelime veya cümleyle anlat hem daha etkileyici hemde daha akıcı olur okuyan bayılmaz. gizemli kelimeler arada serpildimi daha güzel olur her cümlede olmasa daha ii olur diye düşünüyorum iyi çalışmalar =)

Unknown dedi ki...

Keşke yazılarını okuyabilsem eleştirdiğine göre sende yazıyor olmalısın. Link verirsen tanımış olurum seni ve yazılarını. Teşekkür ederim ama tarzım betimlemeye dayalı ve her yazımda renkleri mutlaka kullanıyorun dikkat edersen bunu bilerek yapıyorum izlemeye devam et belki bi kaçını beğenirsin ;)kimliksiz bi eleştiri sıkıntı olsada dikkate alıcam =)

Adsız dedi ki...

dikkate alıcağına sevindim teşekkürler. tabiki beğenirim eleştiriyor olmam beğenmediğim anlamına gelmez yanlış anlaşılmasın. eğer başarılı olmayı hedefliyorsan kimlikli veya kimliksiz her türlü eleştiriye açık olmalısın bundan öncekileri okumadım ama bundan sonrakileri takip ediceğimden emin olabilirsin muhakkak birgün kim olduğumu öğreniceksin tanıdığım biriyim ( bayanım )ama kim olduğumu öğrenirsen eleştirilerimi daha az dikkatte alıcağını düşündüğüm için bi süre açıklamıycam iyi çalışmalar dilerim. . .