Sen kendi dünyanın çıkmazlarında
bir kadeh daha devirirken, ben yolun sonuna gelmiş hala seni bekliyorum… Köşeyi
dönebilme ihtimalini düşünüyor gözlerim , aynı yere zincir atmış ve hayata her zamanki
gibi tek tarafından bakabiliyorum üstelik…
Sen bir kulaç yelken açamıyorken korkak rüzgarlarında bu yolun geriye dönüşünü hesap edebiliyorum
ümitsizce… Ben bavulumu hiç açmamış
kıpırdamadan aynı yerdeyken sorguluyorum çaresizce acaba sen de hala aynı yerde misin diye.
İpin ucuna sürüklenmişken geliyorum, çılgınlık ve merak ediyorum sen toparlayabildin
mi hatıralardan yaralı zihnini ve kalbini… Yadırgadın mı benim gibi zamansız susan
gözlerimizi , sözlerimizi? Kafam çok karışık kelimelerim gibi peki anlayabildin
mi rüzgarın sana getirebildiklerini? Maviye sindi içimin endişeleri… Senin veremediğin bütün kararları yol boyu
topladım… Hiç merak etmedin mi bir bavul ne kadar ruh taşıyabilir ki?
Korktuğunu biliyordum ama ben de korkuyordum üstüme sinen yalnızlığımdan ve de
tüm cevapsız sorularımdan… Merak ediyorum kalbinde bana hala yer yok mu? Aynı
kalmadık, o an değiştik biliyorum ama ben de bir aşk var toprağı ilk günkü
kadar taze… Yanlış yerde beklemiyorum bu yüzden umut ediyorum gelmeni ve asıl
soru şu ki yolun sonu burası peki sana yazdığım son hikaye bu mu olmalı?
Güzin GÜZEY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder