Sayfalar

24 Ocak 2012 Salı

''HAYIR''

“Hayır” deyip kestirip atamıyorum hayatımı, hayatımdakileri… Ne çocukluğumdan ne kural koyucuların elleri ile biçimlendirdiği o kalbi reddeden soğuk iklimlerin  hissiz insanlarından bir ünlem ile uzaklaşamıyorum… Yanıtsız soruların arkasına saklanmış güvenin aynı şekilde her gece karşıma çıkan rüyalardan bir farkı olsa belki lakin ikiside siyahları giymiş kuşanmış, bir türlü gerçekleri ayırt edemiyorum… Bunun için yazıyorum… Değiştiremediğim geçmişi konuşarak değişmemin mümkün olmadığını bildiğim için gelecekten bir sesten yazıyorum… Kelimeler küçük bir boşluktan dökülüyor yalın ve de hücrelerimin içindeymiş gibi oturuyor cümleler beyazıma… Gözlerimi kısıyorum çünkü böyle yapınca harfler renk lekelerine dönüşüyor ve soyutlanıyorum gerçeklerden…. Bir lunaparktaymış gibi yaşıyorum hayatımı, hayatımdakileri… İnsanlar, ellerinde pamuk şekerler yüzlerinde maskeler… Bir film sahnesinin acemi, küçük oyuncusuymuş gibi izliyorum çevremi ve dev aynalarda kendimi… Kimilerini doğallığını yaşıyor, dile gelmeyecek detaylar belleğin hücrelerinden ancak şimdi boşalıp taşabiliyor… Yağmur yağdı yağacak! Islanacak diyorum renklerden bozma hayaller , ebruli… Yine de korkmuyor insanlar yüzlerinde hala maskeler ve ellerinde oyuncaklar… Kimisinin toplayacak bir oyuncağı bile yok belki de kaçacak bir hayalleri de yok diyorum… Yağan yağmurlara şemsiye açmak ne kadar cesurca derken yeni bir soru peydah oluveriyor beynimin kıvrımlarında…İçimden bir sesin kaçmak yok sonsuz kaçış yok zaten uzaklaşmak için bir yol da yok sokakların çoğu çıkmaz hem saklanacak ne var dediğini duyar gibi oluyorum…Aramızdaki farkın en kısa mesafelerinin bu hayaller olduğunu kim olduğum kadar iyi biliyorum… Ama hayat başka türlü gösteriyor her şeyi, kandırıyor benliğimi ve de değiştirmeye zorluyor kural biçiciler kimliğimi… Bu yüzden yazıyorum ve bu yüzden yalnızlığı hayattan ve hayatımdakilerden daha çok seviyorum… Yalnızlığı ile savaşanın galibiyetini bir zırh gibi kuşanan kadının, artık senin için yabancılaşan sesini duymazdan geldiğin için kelimelerle oynuyorum… Beni anlamanı isterdim tıpkı hayattan ve hayatımdakilerden istediğim gibi, anlamadın… ‘’Hayır’’ deyip tek bir ünlem ile kestirip atamasamda bazı şeyleri iyi ki sen cesaretten yüzlerce mil öteye gittin…Üzgünüm ama ben o kelimeyi söylerken hayatıma ve hayatımdakilere korkusuzca üstelik yoluma devam edebiliyorken şimdi üzgünüm ama galiba sen asıl ziyafeti kaçırıyorsun ve her zamanki gibi kaybediyorsun…
                                                                             Güzin GÜZEY

Hiç yorum yok: