Mutlu olmak zor değil, mutlu
olduğunu fark etmek zor. Fark edemiyoruz; çünkü sürekli mutluluğu erteliyoruz.
Neon tabelalarda yanıp sönmesini bekliyoruz. Oysa yaşadığımız hayatta minik
detaylar bu detayların içinde görünmesi o kadar da zor olmayan mutluluklar var.
Emekli olduğumuzda bir deniz kenarına yerleşmek düşüncesi ile beklemek ve sıkılmaktansa
her hafta sonu bir deniz kıyısına kaçarak neden mutlu olamıyoruz? Neden denizin
öfkesi ile kabarıp kıyıya vuran dalgaların serinliğinde mutsuzluklarımızı
sahile bırakmayı denemiyoruz? Ya da düşünce dünyamızı karartmak yerine ruhumuza
iyi gelecek kitaplarla hayal kuramıyoruz merak ediyorum. Mutlu olmak
istediğimiz sürece, onu görmek için etrafa baktığımız sürece bir yerlerde bir şeylerin
parladığını fark etmemek olası bile değilken üstelik bu inatlaşma neden? Bizi
mutsuz eden insanlarla, denesek bile bir türlü üstesinden gelemediğimiz işlerle,
ne hatırası olursa olsun içinde mutsuz olduğumuz yerlerle didişmeyi bırakıp
mutluluklarımızın peşinden koşmak için neyi bekliyoruz? Bu yazıyı yazarken
yakarışlarınızı duyar gibi oluyorum. Üstelik sadece sizin seslerinizi değil
kendi içimden gelen çığlıkları da dinliyorum. Sizi hiç sevmediği halde
seviyormuş gibi yaptığını biliyorum ama göremediğimiz o mutlu detay onun sizi
değil aslında kendini sevmediği ve bu yüzden de asla bir başka kişi tarafından
sizin onu sevdiğinizden daha çok sevilemeyeceği… Ya da elinizde olmayan
sebeplerden kilo aldınız biliyorum ama burada da göremediğiniz mutlu bir gerçek
var ki o da derdinizin çözümsüz olmadığı ve tüm bu yükten kurtulduğunuzda
eskisinden daha öz güveni yerinde biri haline dönüşeceğiniz gerçeği. Üstelik
saat on ikiyi gösterdiğinde bal kabağına dönüşmeyecek dünyanız. =)
Bulunduğunuz şu anın, aldığınız
her nefesin kıymetini bilerek, sağlığın en büyük zenginlik olduğunun farkına
vararak, gereksiz şeyleri kafaya takmadan, çözüm üreten bir birey olarak
yaşamayı lütfen öğrenin. Mutlu olmak, yaşamak için var olduğunuzu unutmayın ve
hiçbir şeyin hiçbir kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin amma velâkin sizde
kimseyi üzmeyin. =)
Bunların ne kadarını
yapabildiğimi sormayın ama babasını çok erken kaybetmiş ve sebebi çok açık
olmayan bir hastalığın etkilerinden yeni sıyrılan üstelik yalnız biri olarak
tek bir kelime söyleyebilirim ki MUTLUYUM! İnanın mutlu olmak için çok fazla
sebep var yeter ki fark edin.
Ne diyordu Turgay Fişekçi, bir şiirinin
bitiminde: ‘’mutluyum bir saat karşısında durup, yüzüne bakabildiğime. Hayatta
tek istediğim buydu, mutluyum seni sevdiğime.’’
Fark edin, şükredin ve söyleyin…
Mutlu günler efendim… =)
GÜZİN GÜZEY